Second Career/ Is Yasaminda Ikinci Sans

| 0 yorum

Son finansal krizin yaratti olumsuz etkilerden dolayi bircok kisi Kanada'da (ve Amerika'da) isini kaybetti. Kanada'nin sosyal devlet olmasinin verdigi faydalarla, isten cikarilma durumlarinda odenen belli bir miktar aylik bir maas var. Sanirim devlet bircok kisinin isini kaybetmesi dolayisiyla maas odeyerek ciddi bir finansal yukun altina girdi.

Bu yukten daha kisa vadede kurturabilmek icin belirli kriterleri tasiyan kisilere Second Career/ Is Yasaminda Ikinci Sans olanagi veriyor. Second Career programlarinda mesleki sertifika kurslarina yada ciddi ciddi yeniden onlisans/lisans programlarina devlet bursu ile gidip farkli alanlarda yeni is bulmak mumkun.

Diyelim ki uretim muhendisiydiniz, uretim sektorude krizden en cok etkilenden biri ve bircok fabrika kapanip isten cikartmalar oldu. Sizi farkli universite duzeyindeki sertifika programlarina yonlendirirerek farkli alanlar is bulmanizi kolaylastirak yeni imkanlar sunuyor.

Turkiye'ye ki sinav sisteminin kurbani olanlar, isinden memnun olmayanlar icinde keske boyle olanaklar olsa. O kadar az ki yillar icerisinde is degistiren yeni meslek edinenler.
Tamamiyle mukemmel olmasa burada ki sistemler, issizleri, isini kaybedenleri tekrar calisan konumuna getirmek icin ugrasan bir dongu mevcut. Bugun televizyonda Turkiye'deki issizlik rakamlarinin dustugunu duyunca (gerci kesinlikle inanmadim ama) eger gercekten bir iyilesme varsa devlet issizler icin acaba ne yapmis dusunmeden edemedim!

Yeni Is Arama Kanallari

| 4 yorum

Gunumuz sartlarinda o kadar cok rekabet var ki sadece gazete ilani yada kariyer siteleri uzerinden is aramak yerine denenmemisi denemek yada farkli kanallar araciligi ile sirketlere ulasmak mumkun.

Ilanlara basvurup binlerce aday arasindan kesfedilmeyi beklemek yerine dogrudan o sirketlerde calisanlara ulasmaya calismak cok daha basarili sonuc veriyor.

Ayrica, ozellikle uzmanlasmis veya belli sektorelerde calisan beyin avcilari ya kendi sitelerinden yada LinkedIn'deki Is arama gruplari Kariyer Planlama, Yonetimi ve Is Arama Grubu gibi is arama odakli sitelere dogrudan aracisiz ilanlar ekliyorlar.

Kimisi ise sosyal medyanin en favori oyuncaklarindan olan Twitter uzerinden gunluk is ilanlarini takipcilerine ulastiriyorlar. Kuzey Amerika'da cok yaygin olan ve genelde sehir bazli ilanlar sanirim Turkiye'de pek ilgi gormuyor. Twitter'dan arama yaptigimda cok azina ulasabildim.

Bunlardan ulasabildigim iki tanesi Butun Is Ilanlari ve Secretcv. Iste Insan , Kariyet net gibi siteler nedense Twitter'da yoklar hala kesfedemediler mi acaba?

Sahi Turkiye'de en verimli is aramak icin nerden mumkun?

Birinci Yasin Kutlu Olsun Is Arama Gunlugu'm!

| 6 yorum

Baslamak yolun yarisidir derler. Yazsam acaba devam ettirebilirmiyim derken blogumun birinci yildonumu gelmis gecmis bile..Yazma anlaminda cok yol kattetmisim, ama hala hedefe ulasamamasim:) Sanirim tatil hali beni tembellige surukluyor, kisla birlikte silkilenmem lazim..

Is Ariyorsaniz Facebook'daki Profilinizi Dikkatli Secin

Gunlerdir biriken tatil resimlerini Facebook'a yuklemek icin sonrasinda surekli guncelledigim profil resmi secmede yasacagim sikinti yuzunden cok isteksizdim. Gunumuz internet dunyasinda sosyal medya araclarinin biz farkinda olmadan ordugu aglar ile aslinda hepimiz kisisel markayiz. Yazdiklarimiz, yukledigim resimler, takip ettigimiz bloglar, gazete yazarlari ve yorumlarimizin bazisi bizim gorebilecegiz ama cogunlukla bizim bilgimiz disinda bi yerlerde depolaniyor.

Ben internet ortaminin guvenilirliginden duydugum endiseler yuzunden herseyin herkesle paylasilmamasi taraftariyim. Bu yuzden genel olarak bir yerlere resim eklerken ozenli olmaya calisiyorum. Bu meselenin kisisel boyutu.

Meselenin profesyonel boyutu ise, sizi taniyan yada tanimayan, tanimak isteyen kisiler adsoyad bilgilerinizle google yapabilirler. Hele ki bir is gorusmesi oncesi gelecekteki merakli patronuz, kiz arkadaslarinizla dagittiginiz bir geceden kalan guzel ani fotograflarina dayanarak sizi tanimadan kafasinda sizinle ilgili basarilariniz, mesleki gecmisinizi bi tarafa birakarak tamamiyle farkli bir potre cizerek, cok onyargili bir mulakat gerceklestirebilir.

Facebook hepimiz icin dostlarla kavusma, paylasma platformu olarak cok masum gibi gozuksede eger cok basarili bir akademik bir is gecmisiniz, veya gazetelere cikmis bol odullu bir yazar cizer degilseniz sizi google yapan birinin ilk ulasacagi gorsel sayfalardan biridir Faceboook..

Sonra gelen ise eger varsa LinkedIn profilinizdir. LinkedIn, cok daha az tehlikeli olmakla birlikte bircok insanin resmi, SIKICI, genellikle vesikalik resimlerini koyduklari bir platform. Ne kadar cok al benili, seksi, cocuksu, gayriciddi resim koymak tehlikeli ise bence ehliyet icin fotosu cektirir gibi foto cektirip onu LinkedIn'e koymakta tehlikeli. Hic kimse SIKICI, ciddi biri ile mesaisini gecirmek istemez. Her zaman icin gulec, sicak ve LUTFEN yeni bir foto eklemek insanlar hakkinda gercekci bir profil yaratmak icin onemli.

LinkedIn'de gruplar ve diger baglantilar yuzunden cok cesitli profiller goruyorum. Benim denk geldigim bunlar icin iki foto vardi ki yok artik dedirten cinsten. Bir tanesi bir is gorusmesi oncesi beni mulakat yapan kisinin profiline bakmistim (evet her zaman mulakati yapan kisiler profillere bakmaz:) ), resimde gayet hos, guler yuzlu, pozitif 30lu yaslarinin basinda biri vardi. Ben toplanti salonunda beklerken iceri kisa boylu, saclarinin onleri tamamiyle dokulmus, sisman gayet sevimsiz ukala biri gelerek gorusme yapacak kisinin adini soyledi.

Ben icimden nasil yani mu Corey diye kala kaldim. Sonra eve gelip dogru mu gordum acaba dogru kisimi beni mulakat yaptigi diye bakmak icin adamin profiline yine girdim. O da ne daha once fark etmemisim adamin yuzu aslinda alnin yarisina kadar var ustu yok ve resim muhtemelen bi 10 kilo almadan ve 10 yil daha oncesine ait. Ben ise alan konumunda olup, o aday olsaydi ben boyle birini almazdim. Kendi ile barisik degil, takim ruhunu negatif etkiler diye dusunurdum.

Bu ornegin tam zitti baska ornek ise isinde basarili uzaktan tanidigim, esinden bir sure once ayrilmis yabanci bir arkadasimiza ait. O da tam tersi tatil koylerinde gunes batiminda cekilen, bol rotuslu, bol dekolteli manken edali bir fotorafini koymus. Calistigi kurum sektorunun onde gelenlerinden, konumu itibariyle o kadar alakasizki sanki yillar oncesininde Gunseli Idiz'in sundugu paravanin arkadasinda (programin ingilizce ismi Blind Date idi) es aramaya cikmak icin basvuru formlarina eklenecek bir poz. O fotografi gorunce medeni halini yazmasina gerek kalmadan hala bekar oldugunu anlamistim.

Beni google'da arayanlar bazen ayda 150 kisiyi buluyor ki bu blogta kisisel bilgilerimi paylasmiyorum. Beni hic tanimayan ve buyuk olasilikla hicbir zaman yuzyuze tanismayacak kisiler soz konusu olunca benim hakkimda yanlis imaj ver vermemek ve onyargilar olusmamasi icin yukarida saydigim sebeplerden dolayi cok dikkatli olmaya calisiyorum.

Hatta bazen fazla dikkatli oluyor, fazla secicilikten dolayi LinkedIn'deki profil resmim cozunurlugu dusuk bir resim. Insallah en kisa zamanda yenisili ekleyebilirim.

Guncelligini Hic Yitirmeyen Harvard Business Review

| 0 yorum

Biz okulda iken buyuk heyecan ile Harvard Business Review (HBR) makalelerini takip etmeye calisirdim. En cokta yonetim, organizasyon ve gelecege iliskin makaleleri ilgimi cekerdi. O zamanlar kisitli internet ulasimi yuzunden hersey yazili olarak takip ediliyordu.

1999 Eylul'unde Boston'a gittigimde ilk isim Harvard Universitesini ziyaret etmek olmustu. Orada okumak kismet olmamisti ama koklu ve gelecegin is dunyasinin basarili isimlerini yetistiren okulda bulunmak bile beni cok mutlu etmisti.

Okulun Bookstore'indan butcemi epey zorlayak gozum hic arkada kalmadan bir suru kitap almistim.

Simdi sene 2010 ve HBR ve universtenin bircok yayinlarina internetten ulasmak mumkun. Gelecege daha iyi hazirlanmak, her zaman guncel kalkmak ve kariyerinde yukselmeyi hedefleyenler icin dunyanin en iyi isletme ve yonetim okulunda makale takip etmek  hicbir zaman guncelligini yitirmeyecek.

Iste meraklisina Harvard Business Review'in web adresi http://hbr.org/

Hele ki twitter kullaniyorsaniz yayinlarini gunluk takip etmek mumkun> http://twitter.com/#!/HarvardBiz

Dilerseniz Iphone applicationlari ilede cep telefonunuza gunluk bilgiler gelebilir.

Turkiye'de Hayat Mi Degisiyor Yoksa Bizler mi?

| 0 yorum



Deniz tatili bitti, esimi askere yollayip Bursa'ya geldik. Havanin serin ve sogukluguna ragmen cocuklar gecen yildan kalan arkadaslari ile oynamanin keyfini, kedi pesinde kosup,sokak cocugu olmanin mutlulugunu yasiyor, bende biraz olsun anne kuzusu olmaya calisiyorum. Simdilik sokaga ciktigim nadir zamanlarda biraz yerli turist gibi dolasiyorum ortalikta. Her gecen gun bize daha garip gelen sokaklarin hinca hinc dolu olmasina, kargaca, her taraftan sigara dumanlarinin yukselmesine, insanlarin her an patlayacakmis gibi olmasina alismaya calisiyorum. Kanada bizi suni, sinirleri alinmis, arada saygisizliklar olsada genelde sayginin ve karsisindakinin hakkinin korundugu bir dunyada yasamaya alistirmis.

Herkesin ne zaman doneceksin sorularina, evet donecegiz uygun bir zamanda diyoruz ki gercekten niyetimiz oyle.Ailelerimiz hep soz verdiriyorlar ama buradaki hayata adapte olma biraz dusunduruyor. Her gariplikte, duzenli ve kotu suprizlerin az oldugu ulkelerden buralara gelip yasamayi secen yabanci dostlara hayret ediyorum ama en cokta cesaretlerini takdir ediyorum.

Gelmeden oncesi planlarimda burada biraz olsun is hayatini koklama planlarim vardi ama sanirim biraz daha erteleyecegim!

Guncelleme:Yazinin fotografini bugun cektim. Bursa'nin en islek caddelerinden birine ait, cocuklarla bu yollarda yurumek bir olum kimsenin cocuklara onceligi falan yok.



Related Posts with Thumbnails